-Teori gridir dostlarım,
Hayat ağacı ise daima yemyesil.- (Goethe) Ah ne yazık
Söz yetmiyor yaşamı eksiksiz anlatmaya
Şu yazdığım şiir de
yüreğimin silik bir kopyasıdr olsa olsa.
Düşünün bir, hanginiz evet hanginiz
bir aşkı sığdırabilirsiniz sözcüklere
Nasıl söze dökebilirsiniz
İlk sevgiliyle ilk buluşmasına giden bir delikanlıyı,
Onun kuş gibi çırpınan yüreğini?
İlk kez el ele tutuştuklarında
Tüm bedenlerini yalayıp geçen titreşimi
Ya tepeden tırnağa çiçeğe durmuş
bir erguvan ağacı, Salacak’ta
Onun size sunduğu yaşama sevinci
dile dökülebilir mi hiç?…
Beşiğinde mışıl mışıl uyuyan bir bebek
Ona bakan babanın gözleri, yüreği
Hangi kelimelerle firesiz anlatılabilir?
Veya bir nisan yağmuru sonrasındaki toprak kokusu
Ve kır çiçeklerini takmış takıştırmış gencecik dünyamız
Özlemin burgacına kapılmış çırpınıp duran bir insan
Veya yanlızlığın karanlık kuyusunda
hapis kalmanın umarsızlığı…
Bunları hiçbir dil anlatmaya yetmez;
Sözün de çaresiz kaldığı bir yer vardır çünkü. |
|
Yani demem o ki dostlarım
Yaşam kelimelere sığmayacak kadar büyük
Yaşam derin ve karanlık
Yaşam aydınlık ve geniş
Yaşam karmakarışık, rengarenk
Tarifi imkansız bir şey hayat
Ve söz olsa olsa bulanık bir kopyasıdır hayatın…
Ne garip Sözün güçsüzlügünü gerçeğin karşısında
Ancak sözle dile getirebiliyoruz.
İşte bu da olağanüstü gücüdür sözün.
Ey insan soyu!
İyi ki yarattın da sözü
Sözün güçsüzlüğünü söze dökebiliyoruz şimdi.
Yine de aslolan söz değil,
Aslolan hayattır dostlarım
Kutsal kitap: “Evvelâ kelam vardı.” Dese de
Önce yaşam, sonra “kelam” vadır gerçekte.
Ve en doğru söz , yaşamdan güç alan,
Yaşamın ta canevinden fışkıran
Ve yaşamı en iyi okuyan sözdür her yerde.
O halde…
Alabildiğine yoğun yaşa, boylu boyunca katıl hayata
Bütün bedeninle yaşa, bütün yüreğinle duy
bütün beyninle anlamaya çalış
ve gerçeği anlatmaya çalış bütün dillerde.
Yusuf ERDEM
Maltepe, Mayıs 2000 |