Doğumunun ellinci yılını kutlarım karıcığım
İkimiz de yarım asrı geride bıraktık
Ve beraber yaşadık bunun tam yirmi sekiz yılını
Acısıyla sevinciyle birlikte
Kimi zaman alabildiğine sakin aktı hayat
Ovada kıvrımlar çizerek akan bir nehir gibi
derin ve sakin
Kimi zaman azğın fırtınalar parçalamak istedi
Yılları yara yara ilerleyen küçük ve asî teknemizi
Ki yelkenleri yüreğimizdi,aklımızdı, inancımızdı
Yelkenleri dolduran rüzğâr sevgimizdi, çoşkumuzdu, direncimizdi
Düşmana inat karanlığı yara yara
Getirdik birlikteliğimizi bugünlere.
Bu akşam birer kadeh rakı içelim
Sen, yoksul öğretmenin zengin gönüllü karısı…
Aldırma , meze olmayıversin; fındık fıstık olmasa da olur
Sen karşımda olduktan sonra
Sen mezelerin, sen fıstıkların, sen kadınların en güzeli…
Bugün bir demet güz çiçekleri topladım
Kendi ellerimle Dragos eteklerinden
Başka armağan alamadım sana
İkinci armağanım da bu şiir olsun
Bir de senden bana, benden sana
En değerli armağan tek çocuğumuz
Canımız, biriciğimiz, kızımız Pınar
Yani yüreğiyle insan, beyniyle insan,
Sevgisiyle, sevinciyle, bilinciyle insan…
Bu armağanların en güzelini, en tatlısını
Yeniden, bir daha, bir daha sunuyorum sana
Tıpkı senin de bu dünya tatlısını sunduğun gibi bana.
Yusuf ERDEM
Maltepe, 20 Ekim 1999